Türk futbolunu sarsacak açıklamalar… Kim bu FETÖ’cüler

Süper Lig ekiplerinden Adana Demirspor Eski Başkanı Murat Sancak Türk futbolundaki FETÖ varlığına ilişkin çarpıcı açıklamalar yaptı.

X hesabı üzerinden uzun açıklamalar yapan Murat Sancak, “Ben yazmasam bile siz kimin kim olduğunu bileceksiniz. O zaman başlayalım: FETÖcü başkan/lar VAR FETÖcü yönetici/ler VARFETÖcü teknik direktör/ler VAR FETÖcü menajer/ler VARFETÖcü futbolcu/lar VAR FETÖcü hakem/ler VARFETÖcü gözlemci/ler VAR FETÖcü takım imamı/ları VAR” ifadelerini kullandı.

Murat Sancak’ın açıklamalarının tamamı şöyle:

Şimdi açık konuşayım benden her ismi her olayı açıklamamı beklemeyin. Çünkü bazı dosyalar hala açık ve her an operasyon yapılma ihtimali var.

Amacım Türk futbolunu kemiren bu çürümüş yapıları tek tek afişe etmek.

Polis, asker, savcı, hakim, istihbaratçı değilim. Sadece vatanını, bayrağını, bu toprağın mert ve namuslu insanlarını seven/sayan futbol aşığı biriyim. Tüm çabam TEMİZ FUTBOL ortamına katkı sağlamak.

Bundan sonra yazacağım FETÖ Futbol Yapılanması bilgileri biraz kitabi/ansiklopedik bilgiler içerecek.

Ben yazmasam bile siz kimin kim olduğunu bileceksiniz.

O zaman başlayalım:

FETÖcü başkan/lar VAR

FETÖcü yönetici/ler VARFETÖcü teknik direktör/ler VAR

FETÖcü menajer/ler VARFETÖcü futbolcu/lar VAR

FETÖcü hakem/ler VARFETÖcü gözlemci/ler VAR

FETÖcü takım imamı/ları VAR

BİRDE MEŞHUR BYLOCKÇULARI VAR

ETKİNLİKLERLE LEGALLEŞME

Fetullahçı Terör Örgütü, 1990’ların ikinci yarısından sonra yeşil sahaları kontrol etmek için planlı hamleler yaptı. Yeri geldi kulüplere elçiler gönderdi yeri geldi yönetimlere adam soktu. Ama ürkütmeden ve DİYALOG masalıyla. Sihirli kelime DİYALOG!

Süper Lig takımlarından başlayarak alt liglere kadar bir ahtapot gibi sardı Türk futbolunu. Aynı dönemlerde futbolcuların katıldığı sohbet videoları, başkanlarla yemekler, teknik direktörlerin katılıp Fetullah Gülen’e övgüler yağdırdığı etkinlikler düzenlendi. FETÖ Futbol Yapılanması imamlarından birinin itirafçı olduktan sonra verdiği ifadedeki sözlerinde vücut buldu bu çabanın amacı;

Futbolcular sayesinde her yere ulaşabiliyorduk. Bürokrasi üzerindeki etkimizi artırıyorlardı. Nu sözler “nüfuz casusluğu”nun açık bir itirafı değil mi?

FETÖ Futbol Yapılanması her ilde etkin iken sadece İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 2 dalga operasyon yapıldı. Başkanların dahi adlarının geçtiği dosyalar iller arası gezilere çıkarıldı.

İlk dalga futbol yapılanmasının sembol isimlerine yönelikti. A.E ve H.Ş yurt dışına kaçtı. Dosyadaki itirafçıların, gizli tanıkların ve mağdurların ifadeleri incelendiğinde şöyle bir tablo ortaya çıktı.

FUTBOLU NASIL ELE GEÇİRDİLER

Her şey sohbetlere katılmakla başlıyordu.

Her takım için ayrı bir yapılanma ve sohbet hocası atanıyordu.

Cemaate katılanlar takım içinde kendilerinden olanı kolluyordu, birbirine pas atıp diğerlerini oyundan düşürmek, kadro dışı kalması için kumpas yapmak, gol atması için desteklemek.

Futbolcuyla başlayan süreç yöneticilerin katılmasıyla ligi manipüle etmeye varan etkileşimler yaşanıyordu.

Cemaatten olmayan futbolculara prim verilmiyor, verilen paralardan himmet toplanıyordu.

İşin teknik adam-menajer-transfer boyutu ise tamamen para eksenliydi.

Cemaate katılan futbolcular istedikleri takımlara transfer oluyor gerekirse diğerlerinin transferi engelleniyordu.

Menajerler cemaate yakın teknik direktörlerle futbolcu bakmaya Afrika ve Güney Amerika’ya gidip okullarda kalıyor, bilanço ve para hareketlerinin gizlenmesiyle örgüte para aktarılıyordu.

İldeki işadamı örgütlenmeleri vasıtasıyla kulüplerin başkanlık seçimleri etkileniyor, böylelikle kulüp ele geçiriliyordu.

Ve milli takım boyutu. Ersun Yanal ve Abdullah Avcı’nın FETÖ futbol yapılanmasının isteği ve operasyonuyla milli hocalıklarının erken bittiği/bitirildiği gerçeği ortada. Bir grup futbolsevere göre milli takıma futbolcu seçiminde cemaate bağlı menajerlerin etkisi var.

Milli futbolcular primlerinden cemaate himmet verdi mi? Milli takımın ABD turnesi sırasında hangi isimler Pensilvanya’da Fetullah Gülen’i ziyaret etti? Bu ziyarette ona ne hediye ettiler?

Futbol dünyasında yer alan kaç kişiye Fetullah Gülen’in fanilası, takkesi, seccadesi hediye edildi.

Geriye dönüp bakıldığında bazı önemli maçlardan önce kadro dışı bırakmalar, hakemler tarafından gösterilen kartlar ve cezalı duruma düşürülen futbolcular şimdi size daha anlamlı gelmeye başlamadı mı?

Acaba H.Ş.ün iddia ettiği gibi şampiyonluklara doğrudan ve dolaylı nasıl etki edildi?

BYLOCK KULLANAN FUTBOLCULAR

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ikinci dalga operasyonu ByLock kullandığı belirlenen futbolculara yönelik yaptı. Bilinenleri işte Bekir İrtegün ve Ömer Çatkıç. İfadelerinde onlar ikinci nesil futbol yapılanması içerisinde yer alan isimleri açıkladılar. Bu dosyada yine transferler ve yapılanmalar var.

TARAFTAR BU İŞİN NERESİNDE

Saha içinde yapıldığı düşünülen ve şampiyonluk/düşecek takımları etkileyen manipülasyonlar en çok elbette tribünleri etkiliyor.

FETÖ yapılanmasına bağlı polis-savcı-hakimlerin etkin olduğu dönemde taraftar gruplarına bir kez operasyon yapıldı. Ama bu dönemde Beşiktaş Çarşı grubuna Gezi süreci sonrasında “terörist” damgası vuruldu. Neden Çarşı ve Beşiktaş taraftarı hedef seçildi bunu sorgulamak lazım. Öncelikle stat, toplanma ve maç dışı buluşma yerleri şehrin merkezi. Bir olaylar zincirini izlemek lazım ki taşlar yerine otursun.

Fenerbahçe maçı. İki takımın birbiriyle o sezon için çok büyük kavga ve çekişmesi yok. Beşiktaş takım otobüsü Balmumcu’dan inerek meşhur “Kazan”ın önüne gelir. İşte taraftar meşale yakar besteler söylenir sloganlar atılır. Hiç bir gerilim yok. Polis gaz bombası atarak müdahale eder. Sadece taraftarların bulunduğu yer değil Çarşı içinde oturan taraftarların hatta taraftarların olmadığı bölgelere gaz bombası atılır. Bu taraftarı tetikler Maçka Parkı’nda toplanma olur, orada da gaz bombası atılır. Rüzgar nedeniyle gaz bulutu stada gelir o sırada sahaya ısınmaya çıkmış olan futbolcular bile bundan etkilenir.

Kimse ilk olayın anlamsız gelişimini sorgulamazken sezonun son maçında kıvılcım çakılır. Beşiktaş’ın rakibi Gençlerbirliği. İki camia arasında sorun yok. Hatta Gençlerbirliği’nin merhum başkanı İlhan Cavcav İnönü Stadı’nın yıkımından önceki son maç olduğu için deplasman tribünü bileti talep etmeyerek jest yapar. Tarihi bir gün yaşanacaktır.

Yine Beşiktaş otobüsü yavaş yavaş ilerler. Kazan önünde meşale-beste-slogan derken yine gaz bombası atar polis. Gerilim artar ve bu kez polis havaya ateş açar. Yine Çarşı ve çevresi gaz bombası bulutu altında kalır. Çoluk çocuk kusar. Günün duygusallığı nedeniyle bu da unutulur gider.

YARIN: İFADELERLE ÖRGÜTÜN YAPTIKLARI VE İTİRAFLAR

RAHMETLİ SÜLEYMAN SEBA BJK yönetimine girmek isteyenleri engellemeye yönelik elinden gelenide yapmaya çalıştığı ve direndiği de bilinir, bu vesile ile ALLAH gani, gani rahmet eylesin.

VARAN 7

Su uyuyor, TFF’de dosyaların üstü örtülüyor, malum yapılanma başka işbirlikleriyle kollanıyor.

Ama Tatar Ramazan bunu ifşa etmeye devam ediyor. Kimse kusura bakmasın verdiğimiz rahatsızlık için özür dilemeyeceğim!

İsteyen istediği kadar rahatsız olsun!

O zaman Cüneyt Çakır filminin ikinci bölümü tekmili kısım birden başlasın. Koltuğa yaslanıp çayınızı alın. Olaylar olaylar olaylar!

Malum 8 Mart kararları alındı. O tokatın sesi bazı kulüp ve bazı TFF yöneticilerinden çıktı. Karşı çıkanlar istifa edenler, kararı Tahkim Kurulu’ndan emsal kararlara rağmen bozdurmak isteyenler. TFF bürokrasisi yönetimin aldığı kararı bozdurmak için işbirlikçileriyle savaşa girdi.

Zaten kurullar bugünler için dizayn edilmemiş miydi!

Tahkim kararıyla malum hakemler dönerken MHK başkanı Ferhat Gündoğdu ve ekibi istifa etti. Gündoğdu ve ekibi giderken haftanın maçlarını yönetecek hakemlerle ilgili taslağı yeni MHK’ya bıraktı.

Sabri Çelik MHK’sı dönen hakemlere maç vermek istedi hemen. Ama farkında olmadan bir gerilimin fitilini ateşlediler.

Yeni MHK Cüneyt Çakır’a ilk hafta görev vermek için bir çalışma yaptı. Polemik ve gerilimden uzak Antalya-Kayseri maçına ataması yapıldı. Karar sonrası saat 17.00’de tüm hakemlerim cep telefonlarına mesaj gitti.

Prosedüre göre hakemler gelen mesajdaki linke tıklıyor ya görevi kabul ediyor ya da mazeret beyan ederek affını istiyor. Bunun için tanınan süre ise 1 saat. Biri hariç hakemler mesaja cevap verdi

İddialara göre Cüneyt Çakır ısrarla ONAY BUTONUNA BASMADIĞI gibi, yardımcısı olarak atanan Deniz Caner Özaral ve Ali Tuna’ya itiraz etti.

Israrla Tarık Ongun ve Bahattin Duran’ı istedi. Çakır’a soruşturma açılabileceği hatırlatıldı.Kriz çözülemiyordu. Konu TFF yönetimine taşındı.

TFF yönetimi MHK’ya, bu tavrın sonuçları olacağının bildirilmesini istedi. Bu sırada devlerin üst yönetimi bilgilendirildi. Bunun üzerine Cüneyt Çakır’a FYS üzerinden bir TE’KİT yazısı yazılarak “En geç 30 dakika ivedilikle yanıt verilmesini” istendi.

30 dakika dolmadan Cüneyt Çakır’dan maçı kabul ettiğine dair onay uygulama üzerinden geldi. Ardından MHK, TFF resmi sitesinden neredeyse 5 saat sonra görevlendirmeleri açıkladı. Yani maçlara 22.5 saat kala. Bu TFF TARİHİNDE BİR İLK OLDU.

Olay burada bitti derken bu kez yapılanmanın İNTİKAMCI ve RÖVANŞİSTLERİ devreye girdi. Simge isim galine gelen Cüneyt Çakır takımların çiçek vermesini organize etmeye başladılar. Genel sekreter yardımcısı ve birim müdürü seviyesinden kulüplere telefonlar gitti. Kayseri cephesi önce teklifi kabul etti. Teknik direktör ve futbolcuların Cüneyt Çakır’a çiçek vermesi organize edildi.

Aynı şekilde Antalyaspor da çiçek verecekti. Muhteşem dönüş taçlanacaktı. Ama Kayseri kararından vazgeçince program çöktü. Bunun üzerine alelacele Antalya tribünlerinin kendisini alkışlaması organize edildi.

TFF başkanı Mehmet Büyükekşi bu duruma çok üzülmüş olacak ki bozulan planı telafi etme yoluna gitti. Milli maçta jübile yaptırıp gülücükler saçarak çiçek takdim etti.

Sonra Cüneyt Çakır nedenini bile açıklamadan hakemliği bıraktı. Eğitmen olacak derken gurbet ellere gitti. Artık o gidişte UEFA’daki Sırp hakem yapılanmasının ne kadar etkisi var şimdilik bilmiyoruz. Belki sadece iddiadır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir