Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen, “Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediye başkanları olarak hep uyumlu çalıştık. Bazı yerlerde olduğu gibi ilçe belediye başkanı, büyükşehir belediye başkanı itişmesi kakışması Ankara’da olmadı. Çünkü biz 25 yıl sonra aldığımız Ankara Büyükşehir Belediyesi’nde Mansur Başkanımız için, başarısı için elimizi de gövdemizi de ortaya koyduk. Biz atamızdan, babamızdan gördüğümüz gibi siyaseti, duruş, tutarlılık, doğruluk, dürüstlük ve çalışkanlık üzerinden yapan insanlarız. Benim müteahhidim yok, benim taşeronum yok, benim ağa babam yok, benim başımda biri yok. Benim sadece bir patronum var, halkımdır. Halkıma hizmet ederim. Rant için değil halk için çalışırız ve aynı şekilde çalışmaya devam edeceğiz” dedi.
Çankaya Belediye Başkanı Taşdelen, 31 Mart Yerel Seçimleri’nde yeniden belediye başkanı olmak için bugün, adaylık başvurusunu CHP Çankaya İlçe Başkanlığı’na yaptı. Adaylık başvurusunun ardından konuşan Taşdelen, şunları söyledi:
“2014 yılında, Çankaya Belediye Başkanlığı’na göreve geldiğimizde şunun sözünü vermiştik: Çankaya’da eksik olan ne varsa tamamlayacağız. ‘Çankaya Belediyesi’ni yıldız bir belediye yapacağız, Çankaya’da sadece ideolojik anlamda oy verme değil, aynı zamanda belediye hizmetlerinden duyulan memnuniyet sonucu oyumuzu arttıracağız ve bize oy vermeyenlerin oyunu alacağız’ demiştik. Gururla Çankaya’nın sokaklarında yürüyeceğiniz bir belediyeyi yaratacağız demiştik. Başınız dik dolaşacağınız, halkın memnuniyetini; kasapta, takside, manavda, çarşıda, pazarda, komşuda, iş yerinizde memnuniyet duyulan, ‘İyi ki Çankaya’da varım, iyi ki Çankaya’da yaşıyorum’ denilen bir belediye yaratacağız demiştik. Ve şu anda ikinci dönemin sonunda, aday adayı başvurumu bugün yaptım.
“Her gün 4 bin üniversite öğrencimize yemek veriyoruz”
Sosyal belediyecilikte kimsenin yapamadığını biz yapıyoruz. Hükümetin yapamadığını, iktidarın yapamadığını yapıyoruz. Çankaya’da her gün gelir seviyesi en düşük olan 18 mahallemizdeki ilkokullarımızda, üç bin ilkokul öğrencisinin sıcak yemeğini her öğlen sınıfında sırasına koyuyoruz. Anne baba ‘Benim çocuğum ne yiyecek’ diye düşünmüyor. O çocuk gittiğinde, ‘Benim karnım doyacak mı’ diye düşünmüyor. Yine her gün 4 bin üniversite öğrencisine akşam ücretsiz yemek veriyoruz. Beni Van’dan arayanlar, Kütahya’dan arayanlar, Düzce’den arayanlar, Samsun’dan arayanlar var. Anneler arıyor, babalar arıyor. ‘İyi ki siz varsınız, ben çocuğum, akşam karnını doyuracak mı diye düşünmüyorum, huzurlu yatıyorum’ diyor. LGS kursları, YKS kursları, ücretsiz olarak veriyoruz. Halk Kart’la binlerce ailenin bin lira aylık nakit ihtiyacını karşılıyoruz. 0-6 yaş çocuklara süt dağıtıyoruz. Kırtasiye seti, giysiler, montlar, kabanlar, botlar yani Çankaya Belediyesi olarak açta açıkta hiç kimseyi koymuyoruz. Biz halkçı bir belediyeyiz.
“Toplu iş sözleşmelerinde emekçimize, belediye çalışanımıza en yüksek zamları biz verdik”
Pandemide de hiç kimseyi açta, açıkta koymadan pandemi döneminde herkesin yanında olmayı bildik. 6 Şubat Depremi’nde deprem bölgelerine en fazla yardım gönderen ilçe belediyelerinden biri yine Çankaya Belediyesi oldu. O dönem 15 bin gönüllüyü organize ettik, örgütledik ve o dayanışmayı sergiledik. Ve bütün bunları yaparken yani Çankaya’nın altın yıllarını yaşatırken Çankaya’ya bu kadar yatırım ve hizmet yaparken bir şey daha yaptık: Hiç borç almadan yaptık bunları. Hiç kredi kullanmadan yaptık bunları. Ben göreve geldiğimde 2014 yılında, 554 milyon bütçesi vardı Çankaya Belediyesi’nin. 1 milyar 150 milyon borcu vardı Çankaya Belediyesi’nin. Yani neredeyse bütçesinin iki katı borcu vardı. Biz o borcu ödedik. Üzerine Çankaya tarihinin en büyük yatırımlarını yaptık. İlkleri, rekorları, eserleri hayata geçirdik. Bütün sosyal belediyeciliği yaptık. Toplu iş sözleşmelerinde emekçimize, belediye çalışanımıza en yüksek zamları biz verdik. Maaşı bir gün aksatmadık, ikramiyeyi bir gün aksatmadık. Şimdi anladınız mı neden Çankaya yine Alper Taşdelen diyor? Çünkü biz ranta değil halka çalıştık.
“Rant için değil halk için çalışırız ve aynı şekilde çalışmaya devam edeceğiz”
Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediye başkanları olarak hep uyumlu çalıştık. Bazı yerlerde olduğu gibi ilçe belediye başkanı, büyükşehir belediye başkanı itişmesi kakışması Ankara’da olmadı. Çünkü biz 25 yıl sonra aldığımız Ankara Büyükşehir Belediyesi’nde Mansur Başkanımız için, başarısı için elimizi de gövdemizi de ortaya koyduk. Biz atamızdan, babamızdan gördüğümüz gibi siyaseti, duruş, tutarlılık, doğruluk, dürüstlük ve çalışkanlık üzerinden yapan insanlarız. Benim müteahhidim yok, benim taşeronum yok, benim ağa babam yok, benim başımda biri yok. Benim sadece bir patronum var, halkımdır. Halkıma hizmet ederim. Rant için değil halk için çalışırız ve aynı şekilde çalışmaya devam edeceğiz.”