Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici, T24’teki bugünkü yazısında gazetecilere yönelik dikkat çekici bir çağrıda bulundu. Bildirici, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte İspanya ve İtalya’ya seyahat eden gazetecilerin otel faturalarını açıklamalarını istedi.
Gazeteciliğin şeffaf bir meslek olduğunu belirten Faruk Bildirici, “İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gazetecileri Roma’ya götürmesiyle ilgili tartışmalar sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın uçağına binen gazetecilerin masrafları da gündeme gelmiş; konaklama masraflarını kurumlarının ödediği savunulmuştu. Şimdi bunu kanıtlama zamanı. Erdoğan ile birlikte önce İspanya, ardından da İtalya’ya uçan gazeteciler, otel faturalarını açıklamalı. Madem otel ve diğer günlük harcamaları kendileri karşıladılar, bunu açıklamakta bir sakınca olmasa gerek. Neticede gazetecilik şeffaf bir meslektir, gizli saklı iş olmaz” dedi.
Bildirici, gazetecilerin sadece otel masraflarını değil, uçak masraflarını da kendilerinin karşılaması gerektiğini belirterek, devlet bütçesinden ağırlanmanın doğru olmadığını vurguladı. Eleştirel ve muhalif medyadan tek bir gazetecinin bile davet edilmediği bu yolculuklarda, iktidar yanlısı gazetecilerin habercilik refleksi göstermediğini ifade etti.
İtalya gezisinde yaşanan bir olayı örnek veren Bildirici, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ekibinin kaldığı lüks oteli beğenmeyip değiştirmek istediğini, bu bilginin Türkiye’deki gazetecilerden değil, İtalyan gazetesi La Repubblica’dan öğrenildiğini belirtti.
“G7, dünya liderlerinin kaprisleri: Erdoğan çok lüks olmadığı için tatil yerini değiştiriyor” başlıklı haberde belirtilen bu durumu Türkiye’deki gazetecilerden duymadıklarını söyleyen Bildirici, şeffaflığın önemine dikkat çekti.
Bildirici, yazısının sonunda gazetecilere şeffaf olmaları ve masraflarını açıklamaları çağrısını yineledi.
Faruk Bildirici’nin yazısının gazetecilere yaptığı çağrıyla ilgili bölümün tamamı şöyle:
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gazetecileri Roma’ya götürmesiyle ilgili tartışmalar sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın uçağına binen gazetecilerin masrafları da gündeme gelmiş; konaklama masraflarını kurumlarının ödediği savunulmuştu.
Şimdi bunu kanıtlama zamanı. Erdoğan ile birlikte önce İspanya, ardından da İtalya’ya uçan gazeteciler, otel faturalarını açıklamalı. Madem otel ve diğer günlük harcamaları kendileri karşıladılar, bunu açıklamakta bir sakınca olmasa gerek. Neticede gazetecilik şeffaf bir meslektir, gizli saklı iş olmaz.
Ayrıca otel ücretini ödemeleri de yetmez, uçtukları uçağın masraflarına da katılmaları gerek. Gazeteciler, devlet bütçesinden ağırlanmamalı. Zaten eleştirel ve muhalif medyadan tek kişinin bile alınmadığı o yolculuklara davet edilen iktidar yanlısı gazeteciler, o uçakta habercilik refleksi gösteremiyorlar. İletişim Başkanlığı denetiminden geçmiş soru-yanıt metnini yayımlamanın dışına nadiren çıkıyorlar, eleştirel bir yaklaşıma ise hiç rastlanmıyor.
Örneğin İtalya gezisinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ekibinin son derece lüks oteli beğenmeyip değiştirmek istediğini, o uçaktaki gazetecilerden değil, İtalyan gazetesi La Repubblica’dan öğrendik. 14 Mayıs’ta yayımlanan ve liderlerin G7 zirvesindeki tutumlarıyla ilgili notlar içeren yazı “G7, dünya liderlerinin kaprisleri: Erdoğan çok lüks olmadığı için tatil yerini değiştiriyor” başlığını taşıyordu.
Ama oteli değiştirmek isteyen Erdoğan’ın ekibi nasıl ikna edildi, neler oldu bilinmiyor. Zira Erdoğan ve heyeti, öbür liderler gibi seçkinlerin de tercihi olan ve zirvenin de yapıldığı Borgo Egnazia Oteli’nde kaldı. La Repubblica’nın yazdıkları doğru mu, bilemiyoruz. Uçaktaki gazetecilerden, böyle bir sorun yaşandığını duymadık bile.”