Bilim dünyasının dehası, zamanın ötesine geçen vizyonu ile bilinen İngiliz matematikçi, fizikçi, gökbilimci, simyacı, ilahiyatçı ve yazar Isaac Newton‘dan gelen bir tahmin, günümüzde dahi çarpıcılığını koruyor.
Newton, derin bir dindarlıkla şekillenen kişisel inançları arasında, insanlık için belirgin bir son öngörmüştü. Peki, Newton’un bu ürkütücü kehaneti gerçekten de dünyanın sonunu mu işaret ediyor?
Newton Projesi Kanada Direktörü Stephen Snobelen‘in aktardığına göre; Newton, Kutsal Kitap’tan yola çıkarak, geleceğe dair ipuçlarını çözümlemeye çalıştı.
Tanrı’nın zamandan bağımsız olduğuna ve bu nedenle başlangıcı sonundan görebileceğine inanıyordu. Bu inançla, Kutsal Kitap’taki peygamberlerin aslında, “geleceğin habercileri” olduğuna kanaat getirdi.
NEWTON MATEMATİĞİ: KIYAMET HESAPLAMALARI
Newton’un sembolik bir dilde yazılmış kutsal kitap metinlerini yorumlama konusunda kendine has bir yaklaşımı vardı. Bu yorumlar, onun dünyanın sonuna ilişkin tahminlerini şekillendirdi.
Bu tahminlerden en çarpıcı olanı, Snobelen’e göre, “bir çocuk tarafından bile yapılabilecek basit aritmetik” hesaplamalar sonucu ortaya çıkan o sözde ‘kıyamet’ tarihiydi.
Newton’a göre bu tarih sadece dünyanın sonunu değil, aynı zamanda yeni bir başlangıcı da simgeliyordu; eski bir çağın kapanıp yeni bir çağın başladığını ifade ediyordu.
NEWTON’UN YENİ ÇAĞI
Newton, bu dönemde savaşlar ve felaketlerin yaşanacağına; ancak bunların, Mesih’in dönüşü ve Dünya üzerinde kuracağı, bin yıl hüküm sürecek Tanrı’nın Krallığı’nın habercisi olacağına inanıyordu.
Bu yeni dönem, barış ve refah içinde, savaşların son bulduğu, insanların birbirleriyle uyum içinde yaşadığı bir zaman olacaktı. Dahası, sözü edilen bu dönem tam olarak 2060 yılında başlayacaktı.
Bugün 2060 yılında ne olacağına dair kesin bir şey söylemek güç olsa da Newton’un düşünceleri, yüzyıllar sonra dahi popülerliğini koruyor.
Dünyanın sonu mu, yeni bir başlangıcın müjdecisi mi, yoksa sadece bir hurafe mi?
Zaman, bunu açığa çıkarabilecek tek araç.