T24 Dış Haberler
Popüler kültür dergisi Vanity Fair, ABD’li oyuncu Johnny Depp ve Suudi Arabistan’ın tartışmalı Veliaht Prensi Muhammed bin Selman (MbS) arasında çok yakın bir arkadaşlık olduğunu belirtti.
Derginin haberine göre Depp, son bir yılda 7 haftadan fazla süre Suudi Arabistan’da kraliyet sarayları ve kamplarında kaldı, ülkeyi yat ve helikopterlerle gezdi, hatta Londra’ya MbS’nin özel uçağıyla gitti.
Aktörün bir arkadaşı Vanity Fair’e yaptığı açıklamada, “Gerçek bir bağ kurdular. Bu Depp’i tanıyan birçok kişiyi şaşırttı, ama gerçek böyle” dedi.
Konuya yakın kaynaklar, Depp’e ayrıca MbS’nin yaptığı reformları tanıtmak için Suudi Arabistan tarafından 7 basamaklı bir ücretten yıllık bir kontrat teklif edildiğini söyledi.
Vanity Fair’e konuyla ilgili açıklamada bulunan Depp, “Açık konuşmak gerekirse ilk başta bölgede olanlar hakkında biraz bilgisizdim. Ancak sonra orada yaşanan kültürel devrimi birinci elden tecrübe ettim. Kendini kanıtlamaya başlayan parlak fikirli genç hikayecilerden sanat eserlerine, yeni yeni kendini bulan bir film altyapısından girişimcilik merakına… Bölgenin birçok yerinde insanlarla tanışma fırsatım oldu ve hepsi benimle memnuniyetle kültür, gelenek ve hikayelerini paylaştı” dedi.
Habere göre Depp, ilk başta Suudi Arabistan’a davet edildiğinde arkadaşı Prens Turki bin Abdullah’ın yozlaşma nedeniyle tutuklanması sebebiyle buna sıcak yaklaşmadı. Ancak arkadaşının “kısa süreli bir tutukluluğun ardından serbest bırakıldığına” ikna olunca davet kabul etti. 2022 Kızıldeniz Film Festivali’ne ilk ziyaretin ardından MbS, Depp ile tanışmak istedi. İkili arasındaki dostluk da böyle başladı.
Depp’in arkadaşları, Amber Heard ile yaşadığı dava sürecinin ardından Suudi Arabistan ziyaretlerinin aktöre “iyi gelmeye başladığını” ifade etti.
Depp, “Kaşıkçı’ya ne oldu?” diye sordu
Habere göre bir akşam Depp, MbS’ye 2018’de İstanbul’daki Suudi Başkonsolosluğu’nda öldürülen gazeteci Cemal Kaşıkçı’ya ne olduğunu sordu.
MbS’nin Depp’e Kaşıkçı’nın ülkedeki reformlara karşı gruplar için casusluk yaptığını söyledi ve kamuoyuna yaptığı açıklamalardaki gibi cinayet emri vermediğini; fakat sorumluluğu üstlendiğini söyledi.